Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
144 syf.
9/10 puan verdi
·
5 saatte okudu
İntihar Dükkanı
İntihar Dükkanı
enteresan bir kitaptı. Adı ilgimi çekti. Evet aynen adı gibi, mutsuz bir ailenin işlettiği intihar malzemeleri satan bir dükkan. Hayatta hiç bir şeyi başaramadınız mı? Bize gelin, ölümünüzü başaracaksınız! diyerek intihar etmek isteyenlere en kaliteli ve güvenli hizmeti sunuyorlar. Aile çocuklarını intihar edenlerin hikayelerini anlatarak büyütüyor. Gülmek yasak ailede, müşteriye görüşmek üzere demek yasak çünkü bir daha görüşmeyecekler, ancak elveda derler. Kötü günler hanımefendi, ya da kapkaranlık bir gece diliyorum size beyefendi gibi iç karartıcı cümleleri kullanabilirler. Sonu beni çok şaşırttı. Zaman zaman çok güldürdü beni kitap. Trajikomikti. Günümüz insanı o kadar depresif halde ki elini sallasan hastalıklı bir kişiye çarpıyorsun, insanlar cinnet halinde birbirine sataşacak bahaneler aramakta, mutsuzluk ve memnuniyetsizlik hızla artıyor, kitabın aslında günümüz insanının ruh halini yansıttığını ve gerçekten böyle bir dükkan olsa satış rekorları kıracağını düşünüyorum. Bizim insanımız bir cinayetle cinayet silahı satışlarında patlama yaşatıyor malum.
Jean Teule
Jean Teule
akıcı sade dili ile mükemmel şekilde kurgulanmış bu kitap için tebrik ediyorum.
İntihar Dükkanı
İntihar DükkanıJean Teule · Sel Yayıncılık · 20207,3bin okunma
Nazım Hikmet’e bayram için bir ayakkabı almaya karar verirler. O zamanlarda şimdiki gibi hazır ayakkabı satan bir mağaza yoktur. Sadece ayakkabı yapan bir dükkan vardır. Oraya giderler. Ayakkabıcı Nazım’ın ayağını bir kartonun üzerine koyar ve iyice basmasını söyler. Daha sonra kurşun bir kalemle ayağının etrafını çizer. Bu karton onun ayakkabı
Reklam
İstanbul Yolu Neden Önemli?
Rafi Bey’le, meyve pazarında oturuyorduk. Yakındaki camiden çıkan çocuklara uzun uzun bakınca gayriihtiyari bu durumu sordum. Tanıdık birini aradığını zannetmiştim. Birkaç günlük beraberliğin ve yarenliğin verdiği samimiyetle sebebini sordum. Konunun biraz uzun olduğunu, başka zaman anlatmak istediğini söyledi. Hava sıcak, yer dinlenmek için
“ÇOCUKLUK NE GÜZEL BİR BAŞI BOŞLUKTUR”
Der
Cengiz Aytmatov
Cengiz Aytmatov
hakikaten de öyle özellikle 👧🏻90’lar çocukları sokağın toprağını yutmuş çocuklardır. Bu çocukların gizli bir bağı vardır. Diğer şehirlerde ki çocuklarla. Ve Sadece çocukların arasında “Nasıl ya ?” Şöyle anlatayım efendim; Bazı oyunlar vardır, o zaman herkes oynamıştır. O oyunları her şehir de, farklı isimlerle. Misal biz İzmir’de ⚽️MUÇİ
Sahaflar Çarşısının Târihçesi, Çarşı Esnafı ve Sahaflık
youtu.be/TW3RUcX2V_4?si=... Sene 41'mi oldu şimdi? Evet. O seneler de harb seneleri. Evet, harb seneleri. Askerliğiniz nerede yapdınız? Askerliğimi evvelâ Hadımköy'de yapdım. Ondan sonra Çankırı'ya gitdim. Çerkeş'e gitdim. Onu da hep kitaplara yazdım, nasıl gitdiğimi filan. Açdık, on beş gün oldu
Adadan, Zaman Satan Dükkan'dan, Heybeli Sahaf'tan.
Reklam
Ahlak Bariyeri
Cevahirlal Nehru bir keresinde İngiliz idaresindeki Hindistan'ı bir eve benzetmiş, İngilizlerin evin en güzel odalarında, Hindistanlıların ise hizmetli müştemilatında yaşadıklarını söylemişti. Şöyle devam etmişti: "Her ülke evinde olduğu gibi alt katta da değişmez bir hiyerarşi vardı; kahya, uşak, aşçı, erkek hizmetçi, kadın hizmetçi,
120 syf.
·
Puan vermedi
Öyküler... Yazarlar, öykü kahramanlarını kim bilir nerelerde yakalayıp, kolundan tuttuğu gibi satır arılarına bırakıyor. #ışılmadak bir av sırasında, ormanda, mahallede pazar yerinde, Bir otelde, doktor muayenehanesinde, çay bahçesinde ya da eski eşya satan bir dükkanda sıradan insanların sıradan anlarına eşlik ettiriyor okuyucuyu. Kimi zaman insanın en çaresiz anına, kimi zaman iç sesine ortak oluyorsunuz. O kısacık anlarda, ismin halleri gibi ama isimlerinin çok da önemli olmadığı insanların hallerini okurken, belki de kendi yaşamınızı düşünüyorsunuz. Çünkü öykü okurken kahramanları ile ortak paydada buluştuğumuz çok fazla anlar olabiliyor. Kitabı ismini veren Anlamsızlık Saati öyküsü mesela çok şey çağrıştırdı bana. Dükkanın önündeki, "Eskiye dair her şey alınır" yazan tabelanın önünde durdum ve bekledim bir süre. Ben de içeri girip geçmişteki istediğim her şeyi bırakabileceğimi düşündüm. Keşke yaşamda öyle bir dükkan olsaydı. Öyküler benim için böyle işte, yaşamla çok fazla bağ kurduruyor. Kısacık anlara takılıp kalıyorsun. Bazen bir öykü bitiyor ama zihnimde yaşamaya devam ediyor içindeki kahramanları ile. ********** "Bir hayvanın susuzluğunu gidermek büyük tehlikedir, susuzluğun artı açlık. Nefesi kesilene dek doymak ister. İnsanoğlunun günahı da bu, açlık. Doymak bilmeyiz, ölürüz, öldürürüz." "Kendimizi temize çıkarmak ya da hırpalayıp ezmek adına, genel akış içinde seçtiğimiz bir anda durdurabilir miyiz yaşamı, dondurabilir miyiz?" "Seçilmek insana hep özel hissettirir."
Anlamsızlık Saati
Anlamsızlık SaatiIşıl Madak · Everest Yayınları · 202322 okunma
97 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.